RÜYA NEDİR?
Rüya, büyük ve manevi bir alemdir. Aynı zamanda rüya, ahiret alemi ile de ilişkilidir. Kur'anı-Kerimde Peygamber rüyalarının anlatılması, onların tabirlerinin bize hikaye edilmesi, yüzlerce hadislerle ümmete kıyamete kadar açık bir kapı olarak rüyanın tavsiye edilmesi ve çeşitli rivayet yollarıyla aktarılması, onun önemli bir ilim olduğuna işaret etmektedir.

Bazı alimler rüyayı "Hayal ufkundan aşağı inen suretlerin hissi müşterekte iz bırakmasıdır" diye tarif etmişlerdir. Rüya, Allahu Teala'nın melek vasıtasıyla hakikat veya kinaye olarak kulun şuurunda uyandırdığı, enfüsi idrakler ve vicdani duygulardır. Yahut da şeytani telkinlerden yaş-kuru karışık hayallerden ibarettir.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri "Marifetnamesinde" rüyayı şöyle tarif eder. "Ruhun, ahiret alemine açılan penceresidir."

İnsan rüyada bazen, ileride başına gelecek halleri aynen, bazende rumuzlu olarak görür ki, bu ancak tabir ettirilmekle öğrenilir.

İbn-i Haldun ise, Rüya ruhani bir şey olup, uykuda iken insani olan ruhun, manalar alemine dalması sonucunda, gaipten kendisine akseden varlıkların şekil ve suretini bir anda görmesinden ibarettir. Diye tarif eder.

RÜYANIN MEYDANA GELMESİ
İnsan uyuduğu zaman onun ruhu, güneş ve kandil ışığı gibi uzar gider. O halde iken ilahi nur ve sübhani ziya ile rüya meleği(Sıddıkun)nin gösterdiği şeyi ruh görür. Ruhun nefis tarafına dönmesi ve gelmesiyle rüya meleğinin gösterdiği şeyi hatırlamaya çalışırki, rüya böylece meydana gelmiş olur